MEHMET SAVRAN
Sitenin sağında bir giydirme reklam
NEMS

Ecazılar Odası Başkanı Dörtkol İş Kazaları Kader Değil !

GÜNCEL (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 03.12.2014 - 18:35, Güncelleme: 01.08.2022 - 12:48
 

Ecazılar Odası Başkanı Dörtkol İş Kazaları Kader Değil !

NEVŞEHİR(MHA) Nevşehir Eczacı Odasının ev sahipliğinde düzenlenen Güney Bölgesi Eczacı Odaları Danışma toplantısı sonrası hazırlanan sonuç bildirgesinin eczacı kamuoyu ile paylaşılması kararı alındı. Eczacılar odasından konuya ilişikin yapılan açıklamada; “Ülkemizde kader gibi gösterilmeye çalışılan iş kazalarına her gün bir yenisi eklenmeye devam ediyor. İnsan hayatına  gerekli değerin verilmemesi ile işveren ve kamu denetim mekanizmalarının ihmalleri sonucu, güvensiz ortamlarda çalışmak zorunda bırakılan 18 yurttaşımız daha Ermenek’te meydana gelen maden faciasında hayatını  kaybetmiştir. Yaşanan bu acıların son olmasını dilerken, hayatını kaybeden maden işçilerimize Allah’tan rahmet, acılı ailelerine ve tüm ulusumuza baş sağlığı diliyor, Ermenek’te yaşanan acıları bir nebzede olsa azaltabilmek adına hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ailelerine Türk Eczacıları Birliği olarak yardım eli uzatılması gerektiğini düşünüyoruz. Sağlıkta dönüşüm ile birlikte mesleğimizde yaşanan değişim her geçen gün eczane ekonomilerimizi ayakta kalamaz hale getirirken, artan eczacılık fakültesi ve eczacı sayısı ile birlikte başta istihdam ve eczane sahipliği olmak üzere ortaya çıkacak tehditler eczacı örgütleri olarak bir arada durmamızı ve birlikte mücadele etmemizi kaçınılmaz kılmaktadır. Bu anlamda en önemli örgütsel özelliğimiz olan bütünlük içinde davranış tarzımızla ilgili endişe taşımaktayız, başta Türk Eczacıları Birliği olmak üzere tüm eczacı odalarımızın örgütsel bütünlük içerisinde davranmaları mesleğimizde yaşadığımız sıkıntıların çözümü noktasında önem arz etmektedir. Bilgi ve bilgiye ulaşımının örgütlü mücadelede önemli bir etken olduğu günümüzde Türk Eczacıları Birliği ve Eczacı Odaları arasında daha sağlıklı ve kesintisiz bilgi akışının sağlanması bir zorunluluktur. Bu anlamda yaşanan gelişmelerde Türk Eczacıları Birliği  tarafından Eczacı Odalarımıza, Eczacı Odalarımız tarafından da Eczacılarımıza doğru ve düzenli  bilgilendirmelerin yapılması gerekmektedir. 12 Nisan 2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik maddeleri ile ilgili önümüzdeki süreçte eczacılarımızın daha fazla mağdur olmaması için yönetmelik maddeleri ile ilgili uygulamada yaşanan yorum farklılıklarını ortadan kaldırabilmek adına Merkez Heyeti tarafından daha önce yapılacağı duyurulan Türk Eczacıları Birliği, Eczacı Odaları ve Kurum Yetkililerinin katılımıyla  bir Çalıştay yapılması gerektiğini düşünmekteyiz.  Ülkemizde sayıları 1,5 milyona ulaşan Suriye Arap Cumhuriyeti Vatandaşları, ülkemiz için gerek sağlık gerekse ekonomik sıkıntıları da beraberinde getirmişlerdir. Bu gün bir çok ilimizde AFAD ile yapılan protokoller çerçevesinde Suriyeli misafirlerin reçeteleri karşılanmakta ise de, artan sayı ile birlikte ilaç harcamaların da yaşanan artış önümüzdeki süreçte ilaç geri ödemelerinde farklılıklara ve gecikmelere neden olacaktır. Bu anlamda yaşanabilecek sıkıntıların önlenebilmesi adına Türk Eczacıları Birliği ve AFAD arasında bir  protokol imzalanması taleplerimize rağmen hala gerçekleşmemiştir. Bu zorunluluğun bir an önce gerçekleştirilmesini talep etmekteyiz. Eczane sahipliği ile ilgili tartışmaları da beraberinde getiren ve bugün İstanbul’da önemli bir dağıtım kanalı tarafından karşı çıkışlarımıza karşın inatla bazı eczanelerle pilot uygulamaya başlandığı bilinen “Alphega” projesine ve sermayenin yapacağı müdahaleler sonucu ortaya çıkabilecek olumsuzluklara karşı  Türk Eczacıları Birliği ve Eczacı Odalarının daha anlaşılır ve kararlı bir duruş göstererek Ecza Kooperatiflerimizi temel alan bir yöntemin hayata geçirilmesi için yoğun emek harcamaları gerekmektedir. 01.02.2012 tarihinde Türk Eczacıları Birliği ve SGK arasında imzalanan İlaç Alım Protokolü, Ek İlaç Alım Protokolleri imzalanmasa dahi  var olan haliyle 01.07.2015 tarihine kadar geçerli olan bir protokoldür. Aradan geçen 7 – 8 aylık süreye rağmen 2014 Ek İlaç Alım Protokolü’nün imzalanmamasının yeni tartışmaları ve sıkıntıları beraberinde getireceğinin Merkez Heyetimiz  tarafından değerlendirilmesini istiyoruz. Başta eczacılarımızın yaşadığı ekonomik sorunların çözümüne katkı sağlayacak kazanımlar olmak üzere bir çok değişimin Eczacı Odalarımızın da katkısı ile,  yeni imzalanacak 2015 SGK İlaç Alım Protokolü görüşmeleri sırasında sağlanabileceği, aksi takdirde protokol imzalamamak da dahil izlenecek yöntemin yine eczacı örgütlerimiz tarafından belirlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca bölgemizde yaşadığımız sıkıntı olarak; SGK Sağlık Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüklerinin bulunmadığı illerde faaliyet gösteren meslektaşlarımızın kesinti itiraz komisyonlarına başka illerde katılmak zorunda olmaları, meslektaşlarımızı haksız kesintilerde bile kesintiye itiraz edememe veya ulaşım gibi sorunlarla karşı karşıya bırakmaktadır. Bu anlamda Türk Eczacıları Birliği tarafından SGK İlaç Alım Protokolü görüşmelerinde Sağlık Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüğü olmayan illerimizde de kesinti itiraz komisyonu toplanması adına çalışma yapılması ve ödeme genelgesinin ilgili maddesinin değişmesinin gerektiğini düşünüyoruz. Türk Eczacıları Birliği tarafından yurtdışından ilaç getirilmesi halk sağlığı öncelenerek  yetim ilaçlarla ilgili başlatılmış fakat bu uygulama gelinen süreçte Sağlık Bakanlığı ve SGK uygulamalarıyla ülkemizde ciddi bir sorun haline gelmiştir.  Özellikle yurtdışından bu tür ilaçları ithal etmek ve hastalara ulaştırmak adına bazı firmalara da yetki verilmesiyle birlikte önümüzdeki süreçte daha ciddi sıkıntılar oluşturabilecek bu uygulamaların sona ermesi ve vatandaşlarımızın ilaçlara doğru, kolay ve sağlıklı ulaşım noktası olan eczanelerden ulaşabilmelerinin sağlanması adına çalışma yapılması gerektiğini düşünmekteyiz” ifadelerine yer verildi.

NEVŞEHİR(MHA) Nevşehir Eczacı Odasının ev sahipliğinde düzenlenen Güney Bölgesi Eczacı Odaları Danışma toplantısı sonrası hazırlanan sonuç bildirgesinin eczacı kamuoyu ile paylaşılması kararı alındı.

Eczacılar odasından konuya ilişikin yapılan açıklamada; “Ülkemizde kader gibi gösterilmeye çalışılan iş kazalarına her gün bir yenisi eklenmeye devam ediyor. İnsan hayatına  gerekli değerin verilmemesi ile işveren ve kamu denetim mekanizmalarının ihmalleri sonucu, güvensiz ortamlarda çalışmak zorunda bırakılan 18 yurttaşımız daha Ermenek’te meydana gelen maden faciasında hayatını  kaybetmiştir. Yaşanan bu acıların son olmasını dilerken, hayatını kaybeden maden işçilerimize Allah’tan rahmet, acılı ailelerine ve tüm ulusumuza baş sağlığı diliyor, Ermenek’te yaşanan acıları bir nebzede olsa azaltabilmek adına hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ailelerine Türk Eczacıları Birliği olarak yardım eli uzatılması gerektiğini düşünüyoruz. Sağlıkta dönüşüm ile birlikte mesleğimizde yaşanan değişim her geçen gün eczane ekonomilerimizi ayakta kalamaz hale getirirken, artan eczacılık fakültesi ve eczacı sayısı ile birlikte başta istihdam ve eczane sahipliği olmak üzere ortaya çıkacak tehditler eczacı örgütleri olarak bir arada durmamızı ve birlikte mücadele etmemizi kaçınılmaz kılmaktadır. Bu anlamda en önemli örgütsel özelliğimiz olan bütünlük içinde davranış tarzımızla ilgili endişe taşımaktayız, başta Türk Eczacıları Birliği olmak üzere tüm eczacı odalarımızın örgütsel bütünlük içerisinde davranmaları mesleğimizde yaşadığımız sıkıntıların çözümü noktasında önem arz etmektedir. Bilgi ve bilgiye ulaşımının örgütlü mücadelede önemli bir etken olduğu günümüzde Türk Eczacıları Birliği ve Eczacı Odaları arasında daha sağlıklı ve kesintisiz bilgi akışının sağlanması bir zorunluluktur. Bu anlamda yaşanan gelişmelerde Türk Eczacıları Birliği  tarafından Eczacı Odalarımıza, Eczacı Odalarımız tarafından da Eczacılarımıza doğru ve düzenli  bilgilendirmelerin yapılması gerekmektedir. 12 Nisan 2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik maddeleri ile ilgili önümüzdeki süreçte eczacılarımızın daha fazla mağdur olmaması için yönetmelik maddeleri ile ilgili uygulamada yaşanan yorum farklılıklarını ortadan kaldırabilmek adına Merkez Heyeti tarafından daha önce yapılacağı duyurulan Türk Eczacıları Birliği, Eczacı Odaları ve Kurum Yetkililerinin katılımıyla  bir Çalıştay yapılması gerektiğini düşünmekteyiz.  Ülkemizde sayıları 1,5 milyona ulaşan Suriye Arap Cumhuriyeti Vatandaşları, ülkemiz için gerek sağlık gerekse ekonomik sıkıntıları da beraberinde getirmişlerdir. Bu gün bir çok ilimizde AFAD ile yapılan protokoller çerçevesinde Suriyeli misafirlerin reçeteleri karşılanmakta ise de, artan sayı ile birlikte ilaç harcamaların da yaşanan artış önümüzdeki süreçte ilaç geri ödemelerinde farklılıklara ve gecikmelere neden olacaktır. Bu anlamda yaşanabilecek sıkıntıların önlenebilmesi adına Türk Eczacıları Birliği ve AFAD arasında bir  protokol imzalanması taleplerimize rağmen hala gerçekleşmemiştir. Bu zorunluluğun bir an önce gerçekleştirilmesini talep etmekteyiz. Eczane sahipliği ile ilgili tartışmaları da beraberinde getiren ve bugün İstanbul’da önemli bir dağıtım kanalı tarafından karşı çıkışlarımıza karşın inatla bazı eczanelerle pilot uygulamaya başlandığı bilinen “Alphega” projesine ve sermayenin yapacağı müdahaleler sonucu ortaya çıkabilecek olumsuzluklara karşı  Türk Eczacıları Birliği ve Eczacı Odalarının daha anlaşılır ve kararlı bir duruş göstererek Ecza Kooperatiflerimizi temel alan bir yöntemin hayata geçirilmesi için yoğun emek harcamaları gerekmektedir. 01.02.2012 tarihinde Türk Eczacıları Birliği ve SGK arasında imzalanan İlaç Alım Protokolü, Ek İlaç Alım Protokolleri imzalanmasa dahi  var olan haliyle 01.07.2015 tarihine kadar geçerli olan bir protokoldür. Aradan geçen 7 – 8 aylık süreye rağmen 2014 Ek İlaç Alım Protokolü’nün imzalanmamasının yeni tartışmaları ve sıkıntıları beraberinde getireceğinin Merkez Heyetimiz  tarafından değerlendirilmesini istiyoruz. Başta eczacılarımızın yaşadığı ekonomik sorunların çözümüne katkı sağlayacak kazanımlar olmak üzere bir çok değişimin Eczacı Odalarımızın da katkısı ile,  yeni imzalanacak 2015 SGK İlaç Alım Protokolü görüşmeleri sırasında sağlanabileceği, aksi takdirde protokol imzalamamak da dahil izlenecek yöntemin yine eczacı örgütlerimiz tarafından belirlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca bölgemizde yaşadığımız sıkıntı olarak; SGK Sağlık Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüklerinin bulunmadığı illerde faaliyet gösteren meslektaşlarımızın kesinti itiraz komisyonlarına başka illerde katılmak zorunda olmaları, meslektaşlarımızı haksız kesintilerde bile kesintiye itiraz edememe veya ulaşım gibi sorunlarla karşı karşıya bırakmaktadır. Bu anlamda Türk Eczacıları Birliği tarafından SGK İlaç Alım Protokolü görüşmelerinde Sağlık Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüğü olmayan illerimizde de kesinti itiraz komisyonu toplanması adına çalışma yapılması ve ödeme genelgesinin ilgili maddesinin değişmesinin gerektiğini düşünüyoruz. Türk Eczacıları Birliği tarafından yurtdışından ilaç getirilmesi halk sağlığı öncelenerek  yetim ilaçlarla ilgili başlatılmış fakat bu uygulama gelinen süreçte Sağlık Bakanlığı ve SGK uygulamalarıyla ülkemizde ciddi bir sorun haline gelmiştir.  Özellikle yurtdışından bu tür ilaçları ithal etmek ve hastalara ulaştırmak adına bazı firmalara da yetki verilmesiyle birlikte önümüzdeki süreçte daha ciddi sıkıntılar oluşturabilecek bu uygulamaların sona ermesi ve vatandaşlarımızın ilaçlara doğru, kolay ve sağlıklı ulaşım noktası olan eczanelerden ulaşabilmelerinin sağlanması adına çalışma yapılması gerektiğini düşünmekteyiz” ifadelerine yer verildi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve lalehaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.