FETÖ'nün ByLock'u Nasıl İşliyor

MİT'in ByLock'la ilgili mahkemeye gönderdiği bilgi notunda uygulamaya girişin kural ve yöntemleri anlatıldı

MİT'in ByLock'la ilgili mahkemeye gönderdiği bilgi notunda uygulamaya girişin kural ve yöntemleri anlatıldı   Paralel Yapı soruşturmaları kapsamındaki tutukluların tahliyesini kararlaştıran ve meslekten ihraç edilen hakimler Metin Özçelik ile Mustafa Başer'in Yargıtay 16. Ceza Dairesinde yargılandığı davaya devam edildi. MİT'in ByLock'la ilgili mahkemeye gönderdiği bilgi notun uygulamaya girişin kural ve yöntemleri anlatıldı. Bilgi notuna göre, ByLock'un akıllı telefonlara yüklenebilmesi için kullanıcı adı, kodu, parola veya kullanıcıya özel kriptolu şifre alınması gerekiyor. Kullanıcı adı veya kodu, yüz yüze görüşme ya da kurye aracılığıyla kişilere iletiliyor.   Yargıtay konferans salonundaki duruşmada heyete, Yargıtay 16. Ceza Dairesi Üyesi Muhsin Şentürk başkanlık etti. Sincan F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan sanıklar Metin Özçelik ve Mustafa Başer salona jandarma eşliğinde getirildi. Duruşmada tanık 32. Asliye Ceza Mahkemesi Zabıt Katibi Ahmet Zararsız dinlendi. Zabıt katibi Zararsız, kararın verildiği gün, hafta sonu olmasına rağmen Hakim Başer tarafından adliyeye çağrıldığını belirterek, "Kaleme geçmeden doğrudan duruşma salonuna girdik. Karar yazmaya başladık. Hakim Bey sürekli telefonla konuşuyordu." dedi. Yaptıklarının yasal olmadığının farkına vardıklarını ancak bir şey yapamadıklarını belirten Zararsız, sanık Başer'in "Orada kalmanız konusunda tehdit ettim mi? Zorladım mı? Silah çektim mi? Ayrılmak isteseniz ayrılamaz mıydınız?" sorusu üzerine, "Ayrılmak istesek hep beraber gidebilirdik ama sonuçta ortam öyle bir haldeydi ki o anki ruh halimizle gidemedik. Sonrasında daha çok içimiz ürperdi ama müfettiş 'işinize devam edin' deyince gitmedik. Müfettiş gidin deseydi gidecektik." şeklinde konuştu. Tanık Zararsız'ın dinlenmesinin ardından duruşmaya öğle arası verildi. Aranın ardından Yargıtay 16. Ceza Dairesi heyetine başkanlık eden Üye Muhsin Şentürk, geçen duruşmada yazılan müzekkere yazılarına gelen cevapları okudu. MİT, ByLock'un kural ve yöntemlerini anlattı   Yargıtay 16. Ceza Dairesinin, Başer ve Özçelik'in cep telefonunda tespit edilen, terör örgütünün iletişim için kullandığı ByLock uygulamasının ayrıntılarına ilişkin MİT Müsteşarlığına gönderdiği müzekkereye gelen cevap okundu. MİT'ten "bilgi notu" başlığıyla gelen cevapta, FETÖ/PDY terör örgütünün kullandığı ByLock uygulamasında, sisteme girilmesinin kural ve yöntemleri anlatıldı. Bilgi notuna göre, ByLock'un akıllı telefonlara yüklenebilmesi için kullanıcı adı, kodu, parola veya kullanıcıya özel kriptolu şifre alınması gerekiyor. Böylelikle akıllı telefonlara güvenli şekilde kayıt yapılıyor, bu yapılırken kişiye ait e-posta adresi, isim gibi özel bir bilgi talep edilmiyor. Uygulama yüklenirken, kullanıcı hesabını doğrulama bilgisi de istenmiyor, böylelikle sunucuların ele geçmesi durumunda, kullanıcı kimliğinin tespitini imkansız kılacak bir sistem amaçlanıyor. Kullanıcı adı veya kodu, yüz yüze görüşme ya da kurye aracılığıyla kişilere iletiliyor, kullanıcılar birbirlerinin kod isimlerini ekleyerek iletişime geçiyor. MİT'in bilgi notuna göre, bu nedenle uygulama, hücre tipine uygun bir yapılanma ve güçlü bir kripto ile iletişim sağlayan bir sistem imkanı sunuyor. Başer 2 ay, Özçelik 6 ay kullanmış Bilgi notuna göre, Mustafa Başer'in cep telefonunda ByLock uygulamasını ilk kez 19 Eylül 2014'te kullandığı anlaşıldı. Başer'in son kullanım tarihi ise 20 Kasım 2014 olarak tespit edildi. Başer'in, 2 aylık sürede 19 farklı gün uygulamayı kullandığı belirlendi. Özçelik ise sistemi ilk kez 17 Ağustos 2014 tarihinde kullandı, son kullanım tarihi ise 20 Şubat 2015 olarak tespit edildi. Özçelik'in 6 aylık sürede 21 farklı gün ByLock kullandığı anlaşıldı. MİT'ten gelen bilgi notuna ilişkin diyecekleri sorulan Özçelik ve Başer, ByLock kullandıklarını kabul etmeyerek, bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmasını istedi. Bilgi notunun hukuki delil sayılmayacağını öne süren sanıklar, tahliyelerini talep etti. Sanıkların avukatı Hacer Yılmaz da savunma için süre isteyerek, müvekkillerinin tahliyelerine karar verilmesini istedi. Tahliye talepleri reddedilirken, sanık avukatlarına savunma için süre verildi. Avukatların süre istemesi sonrası duruşma 20 Şubat'a bırakıldı.