Sitenin sağında bir giydirme reklam
NEMS

Kapadokya Kadın Dayanışma Derneği, Çocuk İstismarlarına Sert Tepki Gösterdi

NEVŞEHİR 24.02.2018 - 09:02, Güncelleme: 01.08.2022 - 12:48
 

Kapadokya Kadın Dayanışma Derneği, Çocuk İstismarlarına Sert Tepki Gösterdi

Kapadokya Kadın Dayanışma Derneği son günlerde yaşanan çocuk istismarı konusunda basın açıklaması yayınladı.
  Kapadokya Kadın Dayanışma Derneği tarafından çocuk istismarına yönelik yapılan açıklamada cinsel saldırı ve istismar suçları soruşturma kovuşturma ve cezalandırma açısından en özensiz yürütülen kadın ve çocukların adli süreçlerde ikincil haksızlıklara tekrar tekrar maruz kaldıkları bir suç tipidir ifadeleri kullanıldı.   Kapadokya Kadın Dayanışma Merkezi çocuk istismarına yönelik yapılan yazılı açıklama aynen şu şekilde;   “Cinsel suçlar çoğunlukla yargı aşamasına gelmeden örtbas ediliyor. Şikayet edildiğinde polis, savcı mahkeme şikayetleri ciddiye almıyor.  Başvuruda bulunan kadına ve çocuğa ön yargılı bir yaklaşım sergiliyor, delil toplamıyor ve faili tutuklama tedbirini uygulamıyor. Çocuğun beyanı şüpheyle karşılanıyor. Çocuk onu korumakla yükümlü olan aile resmi kişi ve kurumlarca beyanından caydırılıyor. Delillerin açığa çıkmaması ve bunun sonucu olarak cezasızlık yeni cinsel suçları da teşvik edici bir mekanizmaya dönüşüyor.   Bu sorunlar yerine ceza artırımının konuşulmasıysa meselenin esasen ciddiye alınmadığını ; fazlasıyla kamuoyu tepkisi toplayan bir konudan başka gündemler için faydalanıldığını gösteriyor.    Başvuru merkezi yok Cinsel suçlarla mücadelede etkili politikaları fiilen hayata geçirmek ile mümkün olur. İstanbul Sözleşmesi’ne ilk taraf ülke olan Türkiye sözleşme uyarınca açılması gereken cinsel şiddet kriz merkezilerinin kurulması için hala tek bir adım atmadı. Kadınların ve çocukların şiddete maruz kaldıklarında başvuracakları merkezler hala yaygın ve erişilebilir değil.  ALO 183 telefon hattı şiddet hattı olarak değil sosyal yardım hattı olarak çalışıyor. Çocuğun istismara maruz kaldığını fark edip desteklemek isteyen ebeveynini okulda durumu fark eden öğretmeni, sağlık kurumunda istismarı tespit eden sağlık çalışanını destekleyecek mekanizmalar yok. Mevcut mekanizmaların işleyişi ise şikayetlerin “başımıza iş açılmasın” diye örtbas edilmesi üzerinden işliyor.    Hadım cinsel suçun cezasız kalmasıdır Hadım ve benzeri uygulamalar 1980’lerden beri tartışma konusu yapılmış çeşitli tedavi yöntemleri adı altında uygulamalar hayata geçmiştir. Bu uygulamaların hiçbiri başarılı olmamış aksine olumsuz etkileri olmuştur.   Cinsel şiddet çocukların cinsel istismarı ne cinsel dürtülerin kontrol edilememesi sonucu oluşur ne de tedavi edilerek iyileştirilecek bir hastalıktır. Cinsel şiddet olayları “bazı kötü adamların” gerçekleştirdiği münferit olaylar da değildir. Basında görünür olduğu için duyulan ya da dört duvar arasında kaldığı için asla duyulmayan bu suçlar çoğunlukla çocuğun, kadının tanıdığı ve yakını olan failler tarafından kasten tasarlanarak işlenir. Cinsel suçlarla tedavi edilecek hastalıklar gibi mücadele etmeye çalışmak faillerin cezai sorumluluğunu devletin de cinsel saldırıyı önleme yükümlülüğünü ortadan kaldırmak demektir.      Etkili politikaları hayata geçirin Cinsel saldırıların ve çocuğun cinsel istismarının önlenmesi için şiddete maruz kalanların ikincil haksızlıklarla karşılaşmayacağı bir sistem oluşturulması mevcut yasaların uygulanması ve özellikli sosyal hizmet sunan merkezlerin hemen oluşturulması gerekir. Cinsel istismara karşı koruyucu önleyici kapsamlı cinsel sağlık ve cinsiyet eşitliği eğitiminin başta tüm çocuklar olmak üzere herkes için erişilebilir hale gelmesi ise en acil önlemlerdendir.   Bakanlıkların cinsel şiddete maruz kalan çocuklar ve yetişkinlerin ses çıkarabileceği ve mevcut kanunların uygulanmasını sağlayacak koşulları yaratmasını talep ediyoruz.”
Kapadokya Kadın Dayanışma Derneği son günlerde yaşanan çocuk istismarı konusunda basın açıklaması yayınladı.

 

Kapadokya Kadın Dayanışma Derneği tarafından çocuk istismarına yönelik yapılan açıklamada cinsel saldırı ve istismar suçları soruşturma kovuşturma ve cezalandırma açısından en özensiz yürütülen kadın ve çocukların adli süreçlerde ikincil haksızlıklara tekrar tekrar maruz kaldıkları bir suç tipidir ifadeleri kullanıldı.

 

Kapadokya Kadın Dayanışma Merkezi çocuk istismarına yönelik yapılan yazılı açıklama aynen şu şekilde;

 

“Cinsel suçlar çoğunlukla yargı aşamasına gelmeden örtbas ediliyor. Şikayet edildiğinde polis, savcı mahkeme şikayetleri ciddiye almıyor.  Başvuruda bulunan kadına ve çocuğa ön yargılı bir yaklaşım sergiliyor, delil toplamıyor ve faili tutuklama tedbirini uygulamıyor. Çocuğun beyanı şüpheyle karşılanıyor. Çocuk onu korumakla yükümlü olan aile resmi kişi ve kurumlarca beyanından caydırılıyor. Delillerin açığa çıkmaması ve bunun sonucu olarak cezasızlık yeni cinsel suçları da teşvik edici bir mekanizmaya dönüşüyor.

 

Bu sorunlar yerine ceza artırımının konuşulmasıysa meselenin esasen ciddiye alınmadığını ; fazlasıyla kamuoyu tepkisi toplayan bir konudan başka gündemler için faydalanıldığını gösteriyor.

 

 Başvuru merkezi yok

Cinsel suçlarla mücadelede etkili politikaları fiilen hayata geçirmek ile mümkün olur. İstanbul Sözleşmesi’ne ilk taraf ülke olan Türkiye sözleşme uyarınca açılması gereken cinsel şiddet kriz merkezilerinin kurulması için hala tek bir adım atmadı. Kadınların ve çocukların şiddete maruz kaldıklarında başvuracakları merkezler hala yaygın ve erişilebilir değil.  ALO 183 telefon hattı şiddet hattı olarak değil sosyal yardım hattı olarak çalışıyor. Çocuğun istismara maruz kaldığını fark edip desteklemek isteyen ebeveynini okulda durumu fark eden öğretmeni, sağlık kurumunda istismarı tespit eden sağlık çalışanını destekleyecek mekanizmalar yok. Mevcut mekanizmaların işleyişi ise şikayetlerin “başımıza iş açılmasın” diye örtbas edilmesi üzerinden işliyor.

 

 Hadım cinsel suçun cezasız kalmasıdır

Hadım ve benzeri uygulamalar 1980’lerden beri tartışma konusu yapılmış çeşitli tedavi yöntemleri adı altında uygulamalar hayata geçmiştir. Bu uygulamaların hiçbiri başarılı olmamış aksine olumsuz etkileri olmuştur.

 

Cinsel şiddet çocukların cinsel istismarı ne cinsel dürtülerin kontrol edilememesi sonucu oluşur ne de tedavi edilerek iyileştirilecek bir hastalıktır. Cinsel şiddet olayları “bazı kötü adamların” gerçekleştirdiği münferit olaylar da değildir. Basında görünür olduğu için duyulan ya da dört duvar arasında kaldığı için asla duyulmayan bu suçlar çoğunlukla çocuğun, kadının tanıdığı ve yakını olan failler tarafından kasten tasarlanarak işlenir. Cinsel suçlarla tedavi edilecek hastalıklar gibi mücadele etmeye çalışmak faillerin cezai sorumluluğunu devletin de cinsel saldırıyı önleme yükümlülüğünü ortadan kaldırmak demektir.

 

   Etkili politikaları hayata geçirin

Cinsel saldırıların ve çocuğun cinsel istismarının önlenmesi için şiddete maruz kalanların ikincil haksızlıklarla karşılaşmayacağı bir sistem oluşturulması mevcut yasaların uygulanması ve özellikli sosyal hizmet sunan merkezlerin hemen oluşturulması gerekir. Cinsel istismara karşı koruyucu önleyici kapsamlı cinsel sağlık ve cinsiyet eşitliği eğitiminin başta tüm çocuklar olmak üzere herkes için erişilebilir hale gelmesi ise en acil önlemlerdendir.

 

Bakanlıkların cinsel şiddete maruz kalan çocuklar ve yetişkinlerin ses çıkarabileceği ve mevcut kanunların uygulanmasını sağlayacak koşulları yaratmasını talep ediyoruz.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve lalehaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.