Sitenin sağında bir giydirme reklam
NEMS

Mesnevi’den Seçmeler Sağırın Ziyareti

ASAYİŞ 02.06.2017 - 12:24, Güncelleme: 01.08.2022 - 12:48
 

Mesnevi’den Seçmeler Sağırın Ziyareti

Anlayışlı, hâl hatır, yol yordam bilen birisi, sağır bir adama; “Komşun hasta.” diye haber gönderdi.
Anlayışlı, hâl hatır, yol yordam bilen birisi, sağır bir adama; “Komşun hasta.” diye haber gönderdi.   Sağır, kendi kendine; “Şimdi hasta hâlde adamın sesi çıkmaz. Bu sağır kulakla ben onun söylediklerini nereden anlayacağım? Lâkin komşuluk bu; illâ ki ziyaret etmek lâzım.” diye düşündü.   Sonra yine kendi kendine şöyle düşünmeye devam etmiş: “Dudağının oynadığını görünce, ne dediğini tahmin ederim. Ben; - Ey mihnete düşmüş dostum! Nasılsın?’ derim. O elbette; - İyiyim. diyecek. - Şükürler olsun! der, ne çorbası içtiğini sorarım. O, meselâ; - Mercimek çorbası, diye cevap verir. Ben de; - Âfiyet olsun! derim. Sonra; - Hekimlerden kim geliyor? Hangi hekime tedavi oluyorsun? diye sorarım. O; - Filân, deyince; derim ki: - Ayağı çok uğurludur. Geldi mi işin yoluna girdi demektir. Bu iyi yürekli, sağır adam; zihninde böyle şeyler tasarlayıp hasta komşusunu ziyarete gitti. Hastanın yanına varınca; - Nasılsın? diye sordu. Hasta; - Ölüyorum komşu! diye cevap verdi. Tabii adam, hastanın ne dediğini duymuyordu. Önceden tasarladığı gibi konuşmaya devam etti. Hasta komşusuna; - Çok şükür! dedi. Yataktaki adam, komşusunun bu sözüne bir anlam veremedi. Elbet canı da sıkıldı. Kendi kendine; “Bu ne biçim şükür? Demek benim kötülüğümü istiyormuş.” diye düşündü. Sağır komşu, bir söz tasarlamış; ama yanlış düşmüştü. Sağır, bu sefer; - Ne yedin? diye sordu. Hasta; - Zehir zıkkım, diye cevap verdi. Sağır, bu cevaba karşı; - Âfiyet olsun, deyince hastanın sıkıntısı bir kat daha arttı. Sağır adam, tasarladığı soruları sormaya devam etti: - Tedavi için hekimlerden kim geliyor? Hastanın bu soruya cevabı; - Hadi canım sen de! Defol git buradan. Azrâil geliyor işte, oldu. Sağır; - Oh oh ne güzel! Ayağı pek uğurludur. Sevin, neşelen, dedi.   Hasta adam, iyice öfkelendi ve morali bozuldu. Sağır komşu, kendi kendine; “Şükür böyle bir zamanda komşuluk hakkını gözetim de hasta komşumun hâlini hatırını sordum.” diye seviniyordu.   Bu arada hasta adam ise; “Bu adam, meğer benim canıma düşmanmış da benim haberim yokmuş.” diye düşünüyor, aklına komşusu ile ilgili kötü kötü şeyler geliyordu.  
Anlayışlı, hâl hatır, yol yordam bilen birisi, sağır bir adama; “Komşun hasta.” diye haber gönderdi.

Anlayışlı, hâl hatır, yol yordam bilen birisi, sağır bir adama; “Komşun hasta.” diye haber gönderdi.

 

Sağır, kendi kendine; “Şimdi hasta hâlde adamın sesi çıkmaz. Bu sağır kulakla ben onun söylediklerini nereden anlayacağım? Lâkin komşuluk bu; illâ ki ziyaret etmek lâzım.” diye düşündü.

 

Sonra yine kendi kendine şöyle düşünmeye devam etmiş: “Dudağının oynadığını görünce, ne dediğini tahmin ederim. Ben;

- Ey mihnete düşmüş dostum! Nasılsın?’ derim.

O elbette;

- İyiyim. diyecek.

- Şükürler olsun! der, ne çorbası içtiğini sorarım. O, meselâ;

- Mercimek çorbası, diye cevap verir.

Ben de;

- Âfiyet olsun! derim. Sonra;

- Hekimlerden kim geliyor? Hangi hekime tedavi oluyorsun? diye sorarım.

O;

- Filân, deyince; derim ki:

- Ayağı çok uğurludur. Geldi mi işin yoluna girdi demektir.

Bu iyi yürekli, sağır adam; zihninde böyle şeyler tasarlayıp hasta komşusunu ziyarete gitti. Hastanın yanına varınca;

- Nasılsın? diye sordu.

Hasta;

- Ölüyorum komşu! diye cevap verdi.

Tabii adam, hastanın ne dediğini duymuyordu. Önceden tasarladığı gibi konuşmaya devam etti. Hasta komşusuna;

- Çok şükür! dedi.

Yataktaki adam, komşusunun bu sözüne bir anlam veremedi. Elbet canı da sıkıldı. Kendi kendine; “Bu ne biçim şükür? Demek benim kötülüğümü istiyormuş.” diye düşündü. Sağır komşu, bir söz tasarlamış; ama yanlış düşmüştü.

Sağır, bu sefer;

- Ne yedin? diye sordu.

Hasta;

- Zehir zıkkım, diye cevap verdi.

Sağır, bu cevaba karşı;

- Âfiyet olsun, deyince hastanın sıkıntısı bir kat daha arttı.

Sağır adam, tasarladığı soruları sormaya devam etti:

- Tedavi için hekimlerden kim geliyor?

Hastanın bu soruya cevabı;

- Hadi canım sen de! Defol git buradan. Azrâil geliyor işte, oldu.

Sağır;

- Oh oh ne güzel! Ayağı pek uğurludur. Sevin, neşelen, dedi.

 

Hasta adam, iyice öfkelendi ve morali bozuldu. Sağır komşu, kendi kendine; “Şükür böyle bir zamanda komşuluk hakkını gözetim de hasta komşumun hâlini hatırını sordum.” diye seviniyordu.

 

Bu arada hasta adam ise; “Bu adam, meğer benim canıma düşmanmış da benim haberim yokmuş.” diye düşünüyor, aklına komşusu ile ilgili kötü kötü şeyler geliyordu.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve lalehaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.