Türk Eğitim Sen’de ‘Kudüs’ Konulu Konferans Gerçekleştirildi

Türk Eğitim Sen Nevşehir Şubesinde Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Davut Kılıç’ın anlatımıyla İlk Kıblemiz Kudüs-Üç Dinin Kutsal Şehri Kudüs başlıklı bir konferans gerçekleştirildi.

  Prof.Dr. Davut Kılıç konuşmasında; öncelikle beni bu sıcak ve samimi atmosfere konuşmacı olarak davet ettiğiniz için teşekkür ederim. Gecenin bu saatinde buraya kadar gelerek konuya duyarlı hocalarımın eğitim çalışanı arkadaşlarımın olması Kudüs’ün bizim ve dünya için önemini daha iyi ortaya kaymaktadır dedi. Konuşmasında Yahudiler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar için Kudüs’ün öneminden bahsettikten sonra Kudüs’teki asıl problemin önceleri İngiltere tarafından çıkartıldığını şimdi ise Amerika’nın özellikle Trump’un iç politikadaki çıkmazı Yahudi açılımı yaparak kapatmaya çalıştığını belirtti. Trump’ın Evangelist politikası 150 dönümlük Mescidi Aksa’da dünyayı karşı karşıya getirmektedir. 1949 yılından beri Filistin topraklarında özellikle Kudüs’te İsrail baskısına karşı yaptığımız en önemli iş elimize Filistin bayrakları alarak sokaklarda bağırmak oldu ancak bunun uluslararası politikada hiçbir karşılığı yok. Bugüne kadar yapılmış en önemli gelişme Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Türkiye’nin öncülüğünde gerçekleştirilen Kudüs’ün İslam iş birliği Teşkilatı tarafından Filistin’in başkenti ilan edilmesidir. Bu ortak karardan geri adım atılmamalıdır. Bu karar bugüne kadar atılmış en somut adımdır. Kubbetüs Sahra bizim ilk kıblemizdir. Hz. Muhammed Miraç’a buradan yükselmiştir. Bizim dinimiz açısından kutsiyeti olan şehirdir dedi.   Türk Eğitim Sen Nevşehir Şube başkanı Tayfur Urgenç konferansı gerçekleştiren Prof.Dr. Davut Kılıç’a sunumundan dolayı teşekkür ederek, günün anısına plaket takdim etti. Konferansa katılan Türk Eğitim Sen üyeleri ve dinleyicilere teşekkür ederek, Türkler 1055 yılından beri İslam’ın sancaktarlığını yapmaktadır. Nerde bir mazlum varsa oraya uzanan bir Türkeli vardır. Türkiye şanlı mirasın temsilcisi olarak tarihten aldığı sorumluluktan dolayı da bölgede huzurun ve barışın teminatı olacaktır. Bölgede kan ve gözyaşını dindirecek ülke Türkiye’dir. Dünya Türkiye’nin gücünün farkında olmak zorundadır. Artık Türk insanı bölgede daha fazla masumun gözyaşı dökmesine izin vermeyecektir. On binlerce kilometre öte taraftan gelerek bölgeyi dizayn etmek isteyenler dünde bugünde karşılarında Türkiye’yi bulacaktır dedi.