Kapadokya Üniversitesi
NEMS
Coşkun Sağlamdin
Köşe Yazarı
Coşkun Sağlamdin
 

Ben mesleği bırakacağım, ya sen başkanlığı bırakacak mısın?

  Nevşehir’de 2001 yılının yaz aylarında ilk adımımı dönemin televizyon kanalı olan Kapadokya TV’de haber merkezinde kameraman olarak başladım. Tabi ki o dönemler yerel televizyonlar ilimizde son derece popüler kanallar arasında yer almakla birlikte mesleği tam olarak öğrenene kadar bayağı bocaladığım günlerim oldu. Ancak aradan geçen zamanların ardından artık kameramanlık yapmayı öğrenmiş hatta yayıncılık bile yapmaya başlar olmuştum.   Gel zaman git zaman bir sürenin ardından Lale TV’de önce haber merkezinde göreve başladım daha sonra ise kanalda Haber Müdürü olarak görev yapmaya başladım. Tabi zaman zaman tv de haber bülenlerini de sunmaya başlamıştım. Aradan geçen yılların ardından yerel televizyonlar artık teknolojiye yenilmeye başlamış ve izleyici sayısı her geçen gün azalmaya başlamıştı. Yani yerel televizyonlar ilgisizlikten adeta can çekişmeye başlamıştı. Hatta yerel televizyonlar el değiştirmeye başladıktan hemen sonra ise ardı ardına kanallar kapanmaya başladı. Bir süre sonra ise kendimin artık birşeyler yapmaya başlamasına karar verdim. Önce Nevşehir Taraf Gazetesi’ni çıkartmaya başladım. Dönemin tek haftalık renkli gazetesini çıkartmaya başladığım zaman adeta mutluluktan uçuyordum. Çünkü artık benim de kendimin gazetesi olmuştu. Tabi o dönemlerde yine renkli gazeteler maliyeti yüksek olmasının ardından yine bir karar verme aşamasına geldim. Ve kendime ait bir haber sitesi açmalıyım düşüncesi başladı. Ve o sıralar yapmış olduğum araştırmalar sonrasında şuan ki lalehaber internet sitesinin domain adını alarak yayın hayatına başlamıştım. Aradan geçen zaman zarfının ardından ise 2015 yılının Aralık ayında İhlas Haber Ajansı’nın temsilciliği teklifi gelmesiyle birlikte artık ajans muhabirliği görevine başladım. O dönem kendimi ispat etme çabası içerisinde gece gündüz haber peşinde koşturmaya başladım. Tabi yeri geliyor yorgunluk yeri geliyor uykusuzluk yaşadığım zamanlar oldu. Ancak gecesine gündüzüne katarak koştuğum haberlerin akşam ana haber bültenlerinde çıkması ertesi gün gazetelerde yer alması yaşamış olduğum yorgunluğu alıp götürüyordu. Yakın çevrem bilir. Oysaki ajans muhabirliğinde öyle aman aman paralar dönmez. Çok şükür almış olduğunuz maaşınız size ve ailenize yeter. Ama dışarıda konuşulduğu gibi yüksek paralar biz taşra muhabirliği için asla geçerli olmaz.   Tabi o dönem İhlas Haber Ajansı muhabirliği yaptığım sıralarda kendi ellerim ile kurduğum büyüttüğüm lalehaber’den ayrı kalma vakti de başlamıştı. Çünkü ajans muhabirlerinin ikinci bir iş yapma lüksü asla olmazdı. O dönemlerde şuan ki CT Haber’in sahibi Can Taşkın lalehaberi yönetmeye başlamış ve yine bir çok haberlere imza atmıştı. İşte o dönemlerde de Can Taşkın’ın yazmış olduğu haberlerden rahatsız olan bazı kişiler (İsimler bende saklı) her seferinde İhlas Haber Ajansı’na beni şikayet etmek ile meşgul olarak görevlerini ifa ediyorlardı. İnanın bana o dönemlerde bile bir çok insan yerel gazete ve internet sitelerinde bile çıkan haberlerden rahatsızlıklarını dile getirmek yerine çareyi beni sürekli çalışmış olduğum kuruma şikayet etmekte buluyorlardı. Tabi benimle alakası olmayan haberlerde, eylemlerde her ne hikmetse hatalarını düzeltmek yerine beni şikayet etmekle meşgul olanlar yüzüme geldikleri zamanda ise Allah, Kur’an yemin ederek şikayetlerin kendileri ile alakası olmadığını ifade ediyorlardı. Tabi ki ben ise yüzüme baka baka şikayet ettiklerini inkar edenlere sadece gülüp geçmekle yetindim ve canları sğaolsun dedim.   Gel zaman git zaman bu şikayet eden türler kabuk değiştirdi. İsimler farklı ama görevler aynı idi. Benim kendime ait sosyal medya hesaplarımdan yapmış olduğum paylaşımlardan bile rahatsız olmaya başlayan zat-ı muhteremler çareyi yine beni İhlas Haber Ajansı genel merkezine şikayet etmekle buldular. İnanın bana şikayetler benim için asla önemli olmadı. Çünkü ben şikayet ediliyorsam inanıyorum ki doğru yapmışmdır. Çünkü beni herkes severse, takdir ederse o zaman sorun bende olduğunu düşünenlerden olurdum. Hiçbir meslekte asla herkesi mutlu edemeyeceğini gibi gazetecilik mesleğinde de asla herkese mutlu etmek gibi bir şansınız bulunmuyor.   İşte bunlardan sonuncusunu da İl Genel Meclis Başkanı Gürbüz Dinç tarafından yapıldı. Hadi benim sosyal medyamda paylaştığım yazıdan dolayı rahatsız oldun şikayet etme gereği duydun. Ey vicdansız 6 bin liralık çeki kendin Eylül ayında derneğin kirasına yardım parası olarak bizi çağırıp vermedin mi? Şantaj ne yahu. Hem sen çeki derneğe Eylül ayında veriyorsun, Haziran ayında ödemeli diyorsun ve kalkıyorsun Ağustos ayında beni çalışmış olduğum kuruma şantaj yaptı bana diye şikayet ediyorsun. Yav sen Allah aşkına ne yaptığını sanıyorsun. AK Parti seni gazetecilere iftira at diye mi o koltuğa oturttu. Ve sende hiç mi Allah korkusu yok be adam. Allah diyorsun, kitap diyorsun, Recep Tayyip Erdoğan’a canım feda diyorsun sonra kalkıyorsun Coşkun Sağlamdin bana şantaj yaptı diyorsun. İl Genel Meclis Başkanı Gürbüz Dinç, Allah aşkına söylesene ben sana hangi konuda şantaj yapmışım? Söyle ki bende kamuoyu da hangi konuda sana şantaj yaptığımı öğrenmiş olsun. Ya 6 bin liralık çekin şantajı mı olur be adam. Hiç mi Allah korkusu, kul hakkı korkusu yok sende. Ya sen benden helallik almadan nasıl öleceksin söyler misin?   Söyledim, söyleyeceğim, söylemeye de devam edeceğim. Benim alnım açık.  Ben 20 yıllık meslek hayatmda asla kimseye şantaj yapmadım asla da yapmam. Çünkü Gazetecilik benim kutsal görevimdir. Allah’a mesleğim konusunda da veremeyeceğim cevabım çok şükür bulunmuyor.   Sosyal medya hesabımdan yaptığım canlı yayında da söylemiş olduğum üzere ben sana şantaj yapmışsam mesleği bırakacağım. Ya sen Gürbüz Dinç,  bunu ispat edemezsen İl Genel Meclis Başkanlığı görevini, Birlik Başkanlığı görevini bıracak mısın?
Ekleme Tarihi: 13 Eylül 2021 - Pazartesi

Ben mesleği bırakacağım, ya sen başkanlığı bırakacak mısın?

 

Nevşehir’de 2001 yılının yaz aylarında ilk adımımı dönemin televizyon kanalı olan Kapadokya TV’de haber merkezinde kameraman olarak başladım. Tabi ki o dönemler yerel televizyonlar ilimizde son derece popüler kanallar arasında yer almakla birlikte mesleği tam olarak öğrenene kadar bayağı bocaladığım günlerim oldu. Ancak aradan geçen zamanların ardından artık kameramanlık yapmayı öğrenmiş hatta yayıncılık bile yapmaya başlar olmuştum.

 

Gel zaman git zaman bir sürenin ardından Lale TV’de önce haber merkezinde göreve başladım daha sonra ise kanalda Haber Müdürü olarak görev yapmaya başladım. Tabi zaman zaman tv de haber bülenlerini de sunmaya başlamıştım. Aradan geçen yılların ardından yerel televizyonlar artık teknolojiye yenilmeye başlamış ve izleyici sayısı her geçen gün azalmaya başlamıştı. Yani yerel televizyonlar ilgisizlikten adeta can çekişmeye başlamıştı. Hatta yerel televizyonlar el değiştirmeye başladıktan hemen sonra ise ardı ardına kanallar kapanmaya başladı. Bir süre sonra ise kendimin artık birşeyler yapmaya başlamasına karar verdim. Önce Nevşehir Taraf Gazetesi’ni çıkartmaya başladım. Dönemin tek haftalık renkli gazetesini çıkartmaya başladığım zaman adeta mutluluktan uçuyordum. Çünkü artık benim de kendimin gazetesi olmuştu. Tabi o dönemlerde yine renkli gazeteler maliyeti yüksek olmasının ardından yine bir karar verme aşamasına geldim. Ve kendime ait bir haber sitesi açmalıyım düşüncesi başladı. Ve o sıralar yapmış olduğum araştırmalar sonrasında şuan ki lalehaber internet sitesinin domain adını alarak yayın hayatına başlamıştım. Aradan geçen zaman zarfının ardından ise 2015 yılının Aralık ayında İhlas Haber Ajansı’nın temsilciliği teklifi gelmesiyle birlikte artık ajans muhabirliği görevine başladım. O dönem kendimi ispat etme çabası içerisinde gece gündüz haber peşinde koşturmaya başladım. Tabi yeri geliyor yorgunluk yeri geliyor uykusuzluk yaşadığım zamanlar oldu. Ancak gecesine gündüzüne katarak koştuğum haberlerin akşam ana haber bültenlerinde çıkması ertesi gün gazetelerde yer alması yaşamış olduğum yorgunluğu alıp götürüyordu. Yakın çevrem bilir. Oysaki ajans muhabirliğinde öyle aman aman paralar dönmez. Çok şükür almış olduğunuz maaşınız size ve ailenize yeter. Ama dışarıda konuşulduğu gibi yüksek paralar biz taşra muhabirliği için asla geçerli olmaz.

 

Tabi o dönem İhlas Haber Ajansı muhabirliği yaptığım sıralarda kendi ellerim ile kurduğum büyüttüğüm lalehaber’den ayrı kalma vakti de başlamıştı. Çünkü ajans muhabirlerinin ikinci bir iş yapma lüksü asla olmazdı. O dönemlerde şuan ki CT Haber’in sahibi Can Taşkın lalehaberi yönetmeye başlamış ve yine bir çok haberlere imza atmıştı. İşte o dönemlerde de Can Taşkın’ın yazmış olduğu haberlerden rahatsız olan bazı kişiler (İsimler bende saklı) her seferinde İhlas Haber Ajansı’na beni şikayet etmek ile meşgul olarak görevlerini ifa ediyorlardı. İnanın bana o dönemlerde bile bir çok insan yerel gazete ve internet sitelerinde bile çıkan haberlerden rahatsızlıklarını dile getirmek yerine çareyi beni sürekli çalışmış olduğum kuruma şikayet etmekte buluyorlardı. Tabi benimle alakası olmayan haberlerde, eylemlerde her ne hikmetse hatalarını düzeltmek yerine beni şikayet etmekle meşgul olanlar yüzüme geldikleri zamanda ise Allah, Kur’an yemin ederek şikayetlerin kendileri ile alakası olmadığını ifade ediyorlardı. Tabi ki ben ise yüzüme baka baka şikayet ettiklerini inkar edenlere sadece gülüp geçmekle yetindim ve canları sğaolsun dedim.

 

Gel zaman git zaman bu şikayet eden türler kabuk değiştirdi. İsimler farklı ama görevler aynı idi. Benim kendime ait sosyal medya hesaplarımdan yapmış olduğum paylaşımlardan bile rahatsız olmaya başlayan zat-ı muhteremler çareyi yine beni İhlas Haber Ajansı genel merkezine şikayet etmekle buldular. İnanın bana şikayetler benim için asla önemli olmadı. Çünkü ben şikayet ediliyorsam inanıyorum ki doğru yapmışmdır. Çünkü beni herkes severse, takdir ederse o zaman sorun bende olduğunu düşünenlerden olurdum. Hiçbir meslekte asla herkesi mutlu edemeyeceğini gibi gazetecilik mesleğinde de asla herkese mutlu etmek gibi bir şansınız bulunmuyor.

 

İşte bunlardan sonuncusunu da İl Genel Meclis Başkanı Gürbüz Dinç tarafından yapıldı. Hadi benim sosyal medyamda paylaştığım yazıdan dolayı rahatsız oldun şikayet etme gereği duydun. Ey vicdansız 6 bin liralık çeki kendin Eylül ayında derneğin kirasına yardım parası olarak bizi çağırıp vermedin mi? Şantaj ne yahu. Hem sen çeki derneğe Eylül ayında veriyorsun, Haziran ayında ödemeli diyorsun ve kalkıyorsun Ağustos ayında beni çalışmış olduğum kuruma şantaj yaptı bana diye şikayet ediyorsun. Yav sen Allah aşkına ne yaptığını sanıyorsun. AK Parti seni gazetecilere iftira at diye mi o koltuğa oturttu. Ve sende hiç mi Allah korkusu yok be adam. Allah diyorsun, kitap diyorsun, Recep Tayyip Erdoğan’a canım feda diyorsun sonra kalkıyorsun Coşkun Sağlamdin bana şantaj yaptı diyorsun. İl Genel Meclis Başkanı Gürbüz Dinç, Allah aşkına söylesene ben sana hangi konuda şantaj yapmışım? Söyle ki bende kamuoyu da hangi konuda sana şantaj yaptığımı öğrenmiş olsun. Ya 6 bin liralık çekin şantajı mı olur be adam. Hiç mi Allah korkusu, kul hakkı korkusu yok sende. Ya sen benden helallik almadan nasıl öleceksin söyler misin?

 

Söyledim, söyleyeceğim, söylemeye de devam edeceğim. Benim alnım açık.  Ben 20 yıllık meslek hayatmda asla kimseye şantaj yapmadım asla da yapmam. Çünkü Gazetecilik benim kutsal görevimdir. Allah’a mesleğim konusunda da veremeyeceğim cevabım çok şükür bulunmuyor.

 

Sosyal medya hesabımdan yaptığım canlı yayında da söylemiş olduğum üzere ben sana şantaj yapmışsam mesleği bırakacağım. Ya sen Gürbüz Dinç,  bunu ispat edemezsen İl Genel Meclis Başkanlığı görevini, Birlik Başkanlığı görevini bıracak mısın?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve lalehaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.