Kapadokya Üniversitesi
NEMS
Neslihan Atmaca
Köşe Yazarı
Neslihan Atmaca
 

Kendinde gizlenen insan

“Beni bende demen, bende değilim, Bir ben vardır bende, benden içeri.” Yunus Emre’nin bu eşsiz dizelerini ne zaman okuma fırsatı bulsam, aklıma hep “ insanın kendi içine daldığında acaba kaç benlik ile karşılaşacağı’ sorusudur. Görünen bir sen varsındır, bir de senin bile farkında olmadığın, varlığına henüz ulaşamadığın senden öte bir benlik vardır. İnsan kendi derinine inebildiği ölçüde insandır. Kendi ile yüzleştiği ve kendini kabul ettiği tek yerde bu noktadır belki de… İşte o zaman gerçek benliği ile karşılaşmış ve onu koşulsuz kabul etmiş olur. Bu noktada egosundan sıyrılmış, önyargıdan uzak, bir anlamda ruhunu eğitebilmiş çok nadir insan vardır. Ama önemli olan derinlerde gizlemeye çalışılan öz benlik ile bir defa da olsa karşılaşmaktır. Bu nedenledir ki, kendini tanımayan ya da kabul edemeyen insanlar, sosyal medyada kimliğini gizleyerek o çok olmak istedikleri ya da sakladıkları benlik ile yaşamaktadır. Kendini henüz kendine itiraf edemezken, başkalarına olmadığı bir biçimde kendini kabul ettirmeye çalışmalarının altında yatan da budur. Felsefecilerin bir konuşmasına kulak versek ne duyarız? “Zor olanın ne olduğu soruldu, "kendini bilmek" dedi; kolay olan? "Başkalarına öğüt vermek." En zevkli şey? "Başarmak. "Talihsizliğe nasıl katlanılabilir? "Düşmanlarını daha kötü durumda görerek." En hayırlı ve en adil şekilde nasıl yaşanabilir? "Başkalarında ayıpladıklarını kendin yapmayarak." İşte iradesi ile savaşmayı kendi ile yüzleşmeye tercih eden insanın akıl yürütme şekli de bu olsa gerek.
Ekleme Tarihi: 20 Ağustos 2022 - Cumartesi

Kendinde gizlenen insan

“Beni bende demen, bende değilim,

Bir ben vardır bende, benden içeri.”

Yunus Emre’nin bu eşsiz dizelerini ne zaman okuma fırsatı bulsam, aklıma hep “ insanın kendi içine daldığında acaba kaç benlik ile karşılaşacağı’ sorusudur.

Görünen bir sen varsındır, bir de senin bile farkında olmadığın, varlığına henüz ulaşamadığın senden öte bir benlik vardır. İnsan kendi derinine inebildiği ölçüde insandır. Kendi ile yüzleştiği ve kendini kabul ettiği tek yerde bu noktadır belki de…

İşte o zaman gerçek benliği ile karşılaşmış ve onu koşulsuz kabul etmiş olur. Bu noktada egosundan sıyrılmış, önyargıdan uzak, bir anlamda ruhunu eğitebilmiş çok nadir insan vardır. Ama önemli olan derinlerde gizlemeye çalışılan öz benlik ile bir defa da olsa karşılaşmaktır.

Bu nedenledir ki, kendini tanımayan ya da kabul edemeyen insanlar, sosyal medyada kimliğini gizleyerek o çok olmak istedikleri ya da sakladıkları benlik ile yaşamaktadır. Kendini henüz kendine itiraf edemezken, başkalarına olmadığı bir biçimde kendini kabul ettirmeye çalışmalarının altında yatan da budur.

Felsefecilerin bir konuşmasına kulak versek ne duyarız?

“Zor olanın ne olduğu soruldu, "kendini bilmek" dedi; kolay olan?

"Başkalarına öğüt vermek." En zevkli şey? "Başarmak.

"Talihsizliğe nasıl katlanılabilir? "Düşmanlarını daha kötü durumda görerek."

En hayırlı ve en adil şekilde nasıl yaşanabilir?

"Başkalarında ayıpladıklarını kendin yapmayarak."

İşte iradesi ile savaşmayı kendi ile yüzleşmeye tercih eden insanın akıl yürütme şekli de bu olsa gerek.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve lalehaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Öğretmen
(22.08.2022 00:17 - #160)
Yine harika olmuş hocam
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve lalehaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.