Kapadokya Üniversitesi
NEMS
Coşkun Sağlamdin
Köşe Yazarı
Coşkun Sağlamdin
 

Bir gazetecinin günlüğü

Bugün ki köşe yazımda dilim döndüğünce gazetecilikten yani kendimizden bahsetmek istiyorum. Gazetecilik mesleğine 23 yıl önce Kapadokya TV’de kameraman olarak başladım. Daha sonra sırasıyla televizyonda çeşitli kademelerde görev yaptım. Arkamızda bir dayımız olmadı hiçbir zaman. Hep ne yaparsak kendi imkanlarımız ile bugünlere geldim. Ancak Nevşehir gibi küçük şehirlerde inanın gazetecilik yapmak çok zor. Çünkü bir haber yaptığınız zaman hoşunuza gidilmeyen haberlerde onlarca tanıdık devreye koyuluyor ve burada başlıyor hatır işleri. Sizlerin dışarıdan gördüğü gibi gazeteciler oluk oluk para almıyor yani hep bir hatır giriyor. Biri de çıkıp demiyor ama bakkal, manav, kasap nasıl bir meslekse gazetecilikte bir meslek demiyor. Nevşehir’de birini eleştirdiğiniz zaman hep hatır girdirmeye çalışıyorlar araya. Mesele en klişe hatır ise ya aynı şehirde yaşıyoruz her zaman yüz yüze bakacağız. Yahu neden hep gazeteciler yazdığı zaman hep aklınıza aynı şehirde yaşıyoruz yüz yüze bakacağız sözü geliyor. Neden eleştirilen kişinin ya sen burada haksızsın gazeteciler mesleklerini yapıyor demiyorsunuz. Zordur Nevşehir’de gazetecilik yapmak. Acaba bu haberi veya köşe yazısını yazarsam kim ne düşünür? Veya bu haberi şu şekilde yapsam acaba kimler sevinir veya kimler üzülür diye düşünür insan. Aynı yaşam tarzımız gibiyiz bir şey yapacak olursun elalem ne der diye hep bir öğüt gelir ailemizden, çevremizden veya en yakınımızdan. Yahu elalem dediğiniz kişi bize göre mi yaşıyor yada biz hayatımızı mesleğimizi elaleme göre mi hep yön vereceğiz. Aslında bunları neden mi yazıyorum. Mesleğe başlayalı 23 yıl oldu. Bu geçen 23 yılda kimi zaman başarılı haberlere imza attım, kimi zaman eleştirdiğim için hedef tahtasına konulan bir gazeteci oldum. Ama yine bu mesleği onurumla, şerefimle yaptım. Bugünlerde ise uzun uzun düşündüğüm zaman hep araya giren hatırlar acaba hiç dönüp düşündü mü biz hatır koyuyoruz ama bu adam nasıl geçim sağlıyor diye. Ben hiç sanmıyorum bunu düşündüklerini. İşte bugünlerde bizim de bir hayalim var. İnsanlardan uzakta bir iş hayal ediyorum. Acaba böyle bir iş var mıdır diye düşünmüyor değilim. Ya çok değil biriniz de çıkıp Coşkun iyi ki sen gazetecisin demedi. Sonra dönüp soruyorum kendime ben kendimi kime niye ispat edeceğim diye. İşte bir gazetecinin 23 yılını bir günlük olarak özetlemeye çalıştım. Yani işin özü gazeteci hep yalnızdır. Kimsesi yoktur. Tabi ki ailesinden başka ve bir elin parmağını geçmeyen dostları vardır. Ve onlar iyi ki vardırlar. Bana zaman ayırdığınız için köşe yazımı okuma zahmeti gösteren beni tanıyan tanımayan tüm dostlara teşekkür ederim. Kalın sağlıcakla…
Ekleme Tarihi: 21 Kasım 2023 - Salı

Bir gazetecinin günlüğü

Bugün ki köşe yazımda dilim döndüğünce gazetecilikten yani kendimizden bahsetmek istiyorum. Gazetecilik mesleğine 23 yıl önce Kapadokya TV’de kameraman olarak başladım. Daha sonra sırasıyla televizyonda çeşitli kademelerde görev yaptım. Arkamızda bir dayımız olmadı hiçbir zaman. Hep ne yaparsak kendi imkanlarımız ile bugünlere geldim.

Ancak Nevşehir gibi küçük şehirlerde inanın gazetecilik yapmak çok zor. Çünkü bir haber yaptığınız zaman hoşunuza gidilmeyen haberlerde onlarca tanıdık devreye koyuluyor ve burada başlıyor hatır işleri. Sizlerin dışarıdan gördüğü gibi gazeteciler oluk oluk para almıyor yani hep bir hatır giriyor. Biri de çıkıp demiyor ama bakkal, manav, kasap nasıl bir meslekse gazetecilikte bir meslek demiyor. Nevşehir’de birini eleştirdiğiniz zaman hep hatır girdirmeye çalışıyorlar araya. Mesele en klişe hatır ise ya aynı şehirde yaşıyoruz her zaman yüz yüze bakacağız. Yahu neden hep gazeteciler yazdığı zaman hep aklınıza aynı şehirde yaşıyoruz yüz yüze bakacağız sözü geliyor. Neden eleştirilen kişinin ya sen burada haksızsın gazeteciler mesleklerini yapıyor demiyorsunuz.

Zordur Nevşehir’de gazetecilik yapmak. Acaba bu haberi veya köşe yazısını yazarsam kim ne düşünür? Veya bu haberi şu şekilde yapsam acaba kimler sevinir veya kimler üzülür diye düşünür insan. Aynı yaşam tarzımız gibiyiz bir şey yapacak olursun elalem ne der diye hep bir öğüt gelir ailemizden, çevremizden veya en yakınımızdan. Yahu elalem dediğiniz kişi bize göre mi yaşıyor yada biz hayatımızı mesleğimizi elaleme göre mi hep yön vereceğiz.

Aslında bunları neden mi yazıyorum. Mesleğe başlayalı 23 yıl oldu. Bu geçen 23 yılda kimi zaman başarılı haberlere imza attım, kimi zaman eleştirdiğim için hedef tahtasına konulan bir gazeteci oldum. Ama yine bu mesleği onurumla, şerefimle yaptım. Bugünlerde ise uzun uzun düşündüğüm zaman hep araya giren hatırlar acaba hiç dönüp düşündü mü biz hatır koyuyoruz ama bu adam nasıl geçim sağlıyor diye. Ben hiç sanmıyorum bunu düşündüklerini.

İşte bugünlerde bizim de bir hayalim var. İnsanlardan uzakta bir iş hayal ediyorum. Acaba böyle bir iş var mıdır diye düşünmüyor değilim. Ya çok değil biriniz de çıkıp Coşkun iyi ki sen gazetecisin demedi. Sonra dönüp soruyorum kendime ben kendimi kime niye ispat edeceğim diye.

İşte bir gazetecinin 23 yılını bir günlük olarak özetlemeye çalıştım. Yani işin özü gazeteci hep yalnızdır. Kimsesi yoktur. Tabi ki ailesinden başka ve bir elin parmağını geçmeyen dostları vardır. Ve onlar iyi ki vardırlar.

Bana zaman ayırdığınız için köşe yazımı okuma zahmeti gösteren beni tanıyan tanımayan tüm dostlara teşekkür ederim. Kalın sağlıcakla…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve lalehaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.