Kapadokya Üniversitesi
NEMS
İmran Ünal Er
Köşe Yazarı
İmran Ünal Er
 

HURAFE’M

Kimsenin dertlenemediği konulara dertlenir oldum bu aralar. Bu sabah önümden geçen kara kedinin uğursuzluk getirmeyeceğini tabi ki de biliyorum.   Hurafelerle yoğrulmuş bir nesil olarak;  tahtalara vurmayı, saçımı çekmeyi, bir yerlerimi kaşımayı üslup edindim. Lakin üzülerek söylüyorum, sayın milli hurafe üreticilerimiz artık inanmıyorum bunlara. Ama çok eğlenceli geliyor. Kara kedinin kara kaderi. Daha acınası bir tonla ‘’kara kedinin suçu ne’’  yoldan geçmek mi? Bir insanın karşısına çıkmak mı? Hayır, hiç düşündünüz mü? Empati duygularınızı öne çıkarıp kullandınız mı? Avınıza doğru bir kaplan edasıyla koşarken, ya da miskin miskin yürürken aniden karşınıza bir insan çıkıyor ve sizi görür görmez beti benzi soluyor üstüne tuhaaaaf hareketler yapıyor hatta kaçıyor. Oysaki birçok emsal arkadaşı insanlar tarafından lüks ortamlarda yaşamını idame ettirirken bu itilmişlik lanetlenmişlikte neyin nesiydi issyyaaaaannnn…   Ahhhhh caaağnımmm hurafeler bizi biz yapan gariplikler. Sanırım benim duyduğum en garip hurafe gece sakız çiğnenmezdir. Açıklamasını duyunca affedersiniz mantalitenin çok dışında boş boş baktığımı biliyorum. Gece sakız çiğnenirse ölülerin kemikleri çiğnenirmiş. Ya buna ben bile inanmamıştım altı yaşımda. Hayır sallayacak başka bir şey mi yoktu ölü eti  olsa bir nebze gideri var,  kemik ne bu yaaaa.      Keşke birileri hurafeleri önden teyit etseydi de, böyle orta yerlere aşırı saçmalıklar çıkmazdı. İşin en fenası da maddiyata dayalı beklenti dolu hurafelerimiz.   Sağ elin içi kaşındığında para geleceğine, sol elinin içi kaşındığında da para çıkacağına, ayak altı kaşındığında da yola çıkacağına inanılması gibi… Maaş günlerimde hiç sağ elim kaşınmıyor, aksine sol elimin kaşıntıdan yok olması lazım, yaptığım yüklü ödemelerden ve böylece bir hurafeyi daha çürütmüş oluyorum.     Aslında millet olarak ya da özellikle kadınlar olarak bu hurafelerden besleniyoruz, adeta besin kaynağımız. Hayır,  ortaya birileri bir şey atmış bizde ister istemez korkuyoruz. Kırkı çıkmadan bebek evden çıkmaz diyorlar. Anne yüreği çıkarır mı hiç bunu duyunca, o riski göze alır mı? Hamileyken saç kesilmez, ölü basar, kırkı karışır gibi gibi gibi gibi gibi sanırım daha nice gelecek nesillerimiz,  yüreklere evham salacak bu güzel hurafelerimizden nasibini alacak. Keza sıkıyorsa almasınlar!     Aaaaaaaaaa;  şeytan kulağına kurşun! dağğğğlara taşlara!  tahtaya vur tahtaya yada yok yok kaşı kaşııııı…    
Ekleme Tarihi: 11 Ağustos 2017 - Cuma

HURAFE’M

Kimsenin dertlenemediği konulara dertlenir oldum bu aralar. Bu sabah önümden geçen kara kedinin uğursuzluk getirmeyeceğini tabi ki de biliyorum.

 

Hurafelerle yoğrulmuş bir nesil olarak;  tahtalara vurmayı, saçımı çekmeyi, bir yerlerimi kaşımayı üslup edindim. Lakin üzülerek söylüyorum, sayın milli hurafe üreticilerimiz artık inanmıyorum bunlara. Ama çok eğlenceli geliyor. Kara kedinin kara kaderi. Daha acınası bir tonla ‘’kara kedinin suçu ne’’  yoldan geçmek mi? Bir insanın karşısına çıkmak mı? Hayır, hiç düşündünüz mü? Empati duygularınızı öne çıkarıp kullandınız mı? Avınıza doğru bir kaplan edasıyla koşarken, ya da miskin miskin yürürken aniden karşınıza bir insan çıkıyor ve sizi görür görmez beti benzi soluyor üstüne tuhaaaaf hareketler yapıyor hatta kaçıyor. Oysaki birçok emsal arkadaşı insanlar tarafından lüks ortamlarda yaşamını idame ettirirken bu itilmişlik lanetlenmişlikte neyin nesiydi issyyaaaaannnn…

 

Ahhhhh caaağnımmm hurafeler bizi biz yapan gariplikler. Sanırım benim duyduğum en garip hurafe gece sakız çiğnenmezdir. Açıklamasını duyunca affedersiniz mantalitenin çok dışında boş boş baktığımı biliyorum. Gece sakız çiğnenirse ölülerin kemikleri çiğnenirmiş. Ya buna ben bile inanmamıştım altı yaşımda. Hayır sallayacak başka bir şey mi yoktu ölü eti  olsa bir nebze gideri var,  kemik ne bu yaaaa. 

 

 

Keşke birileri hurafeleri önden teyit etseydi de, böyle orta yerlere aşırı saçmalıklar çıkmazdı. İşin en fenası da maddiyata dayalı beklenti dolu hurafelerimiz.   Sağ elin içi kaşındığında para geleceğine, sol elinin içi kaşındığında da para çıkacağına, ayak altı kaşındığında da yola çıkacağına inanılması gibi… Maaş günlerimde hiç sağ elim kaşınmıyor, aksine sol elimin kaşıntıdan yok olması lazım, yaptığım yüklü ödemelerden ve böylece bir hurafeyi daha çürütmüş oluyorum.

 

 

Aslında millet olarak ya da özellikle kadınlar olarak bu hurafelerden besleniyoruz, adeta besin kaynağımız. Hayır,  ortaya birileri bir şey atmış bizde ister istemez korkuyoruz. Kırkı çıkmadan bebek evden çıkmaz diyorlar. Anne yüreği çıkarır mı hiç bunu duyunca, o riski göze alır mı? Hamileyken saç kesilmez, ölü basar, kırkı karışır gibi gibi gibi gibi gibi sanırım daha nice gelecek nesillerimiz,  yüreklere evham salacak bu güzel hurafelerimizden nasibini alacak. Keza sıkıyorsa almasınlar!

 

 

Aaaaaaaaaa;  şeytan kulağına kurşun! dağğğğlara taşlara!  tahtaya vur tahtaya yada yok yok kaşı kaşııııı…

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve lalehaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.