Mis gibi kokan yeni çarşaf gibi şimdi ruhum, aklım, kalbim. Yeni bir bahara tomurcuklandım güneşi bekliyorum çiğ damlaları sırtımda. Biliyorum ben güneş doğacak; doğmalı zaten bu kara güne.
Hepimizi en nazik yerimizden vurdu zemheri lakin yaradan bizlere öyle güçlü ruhlar üfledi ki uyuyup uyuyup uyandırıldık tertemiz yeni günlere. Dağlarımıza göre kışlar verildi dimdik yürüdük en korkunç fırtınalarda ve hep çıkarıldık yeni düzlüklere. Bazen sabır için taş, bazen beyaz için leke olduk. İnsan ruhunun yine başka bir insan ruhuyla eğitildiğini gördük. Dersler aldık, sonuçlar çıkardık, inatlaştık, savaştık, yenildik bazen hıçkırıklara ve bazen de kahkahalara teslim olup boğulduk. Bunların hepsi bize mahsustu; meşhur insanoğluna.
Güneşin ilk çiğ ışıkları tenime giriyor ve çiğ damlalarım çoktan süzülmeye başladı buharlaşarak. Isınıyor hücrelerim; ısındıkça açıyor çiçeklerim. Güzel kokuyorum şimdi...