En acımasız savaşlardan biri de insanın kendi ile savaşmasıdır. Kazansa da kaybetse de sonuç hep aynıdır aslında. “derin yara izleri”
Ona kalan şey ise tecrübesidir. Artık çok iyi öğrenmiştir. Hangi değerler için savaşması gerektiğini. Uğruna özsaygısını kaybettiği bir savaşın aslında öz güvenini toparlama çabasından başka bir şey olmadığını kabul edecektir.
“Her şeyin Bedeli Var
Kazanmak Kirlidir Kaybedelim İnsan Kalırız.” Sözü gelir aklıma hep. Hani derler ya “savaşta her şey mübahtır” ve mübah olan şeylerden birisi de intikamdır bu sahnede.!
İntikam duygusu, gerçeği saptıran ve insanı yıpratan bir duygudur. Bir şeyleri ispat etmeye çalıştığınız kişi ya da gruplar farkındalığı yüksek bir zihne sahipse, kendinizden yola çıkıp hareket etmeyin. Zira, bu karşınızdaki kişilerin değil sizin zeka seviyenizin göstergesidir. Kaldı ki, intikam duygusu ve kin, zekayı köreltir ve hiç yapmam dediğiniz, başkası yapsa eleştirip alay ettiğiniz tüm şeyleri size yaşatır. Kendinizi seyretme olanağınız olsa emin olun zamanı başa almak için neler harcamazsınız neler…
Benim için önemli olan, sadece benim htiklerim olmalıdır. Bir başkası üzülsün ya da görsün diye uğraşmak ve yapay olmak yine bana zarar verir. Ben salarım tüm olumsuz düşünceleri ortaya, beslenmek isteyen varsa alır ve kullanır. Ama asla başkalarının kırıntısından yemek yapıp doymaya çalışmam. Çünkü; eninde sonunda bir gün muhakkak, kusacağımı bilirim.
Ben hep kendime bakarım. Hatada da, günahta da, başarıda da.
Önce kendim öğrenirim, sonra yine kendime öğretirim. Devamı yine bana şifa olarak gelecektir bilirim.
Bilirim ki, eninde sonunda hak yerini bulur. O nedenle endişe etmem. Çünkü ilahi adalette zaman aşımı yoktur.
Ve her zaman ama her zaman BEN KAZANIRIM.
NEYİMİ;
KENDİMİ…